AYDIN: Milliyetçi Hareket Partisi, Milletimizin Teminatı Olmaya Devam Edecektir

AYDIN: Milliyetçi Hareket Partisi, Milletimizin Teminatı Olmaya Devam Edecektir

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Kamil Aydın, “100.Yıl Seçimi” Programında gündemi değerlendirdi. 60 Televizyon kanalı ve 45 radyonun ortak yayınında Aydın, gündeme dair önemli açıklamalarda bulunurken, 14 Mayıs seçimlerinin önemine dikkat çekti.

 

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Kamil Aydın, “100.Yıl Seçimi” Programına katıldı. Aydın “Sahada Cumhur İttifakına ve Milliyetçi Hareket Partisi’ne yoğun bir ilgiyle karşılaşıyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi’nin beklenen ve istenen bir siyasi parti olduğunu açıkça ifade etmek istiyorum. Milliyetçi Hareket Partisi 54 yıldır nasıl milletimizin teminatı olduysa bu dönemde de yine Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde milletimizin teminatı olmaya devam edecektir.” dedi. 

Aydın, “Milliyetçi Hareket Partisi olarak bizim dış politikaya kalıcı bir bakışımız var. Biz ülkemizin, milletimizin alî menfaatlerini önceleyen bir dış politika izliyoruz” dedi.  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Dünya beşten büyüktür” sloganını hatırlatan Aydın, “Rekabet güçlüler arasında olur. Güçlü ile güçsüz arasında rekabet olmaz. Örneğin; futbol takımlarında belli takımların rekabeti söz konusu olur. Bunu uluslararası platformlarda ve  en son Birleşmiş Milletler toplantısında Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği formatta ele alırsak “dünya beşten büyüktür” denilince bu beş büyük ülke yani; Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyini de oluşturan ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa’dan oluşan bir güçler birliği akla gelir. Rekabet bunların arasında çok acımasız geçerken, küçüklerin bunlarla rekabet etme noktasında sıkıntılar yaşadığına tanıklık ediyoruz. İşte bu yüzden biz dedik ki; “Dünya beşten büyük.” Dünyada büyüklerin küçükleri ezdiği bir uluslararası ilişkilerden ziyade, geçmişte bizim aziz milletimizin, ecdadımızın yaptığı gibi mazlumun haklarını da koruyacak yeni güçlere de ihtiyaç var. Bu nedenle biz diyoruz ki, 21. yüzyıl Türk ve Türkiye asrı olacak. Hedefimiz bu. Milliyetçi Hareket Partisi’nin siyasi serüveninde ilk günden bu yana ortaya koyduğu bir hedef; Lider Ülke Türkiye. Sayın Genel Başkanımız konuyu 90’lı yıllarda açık ve net bir şekilde ifade etti. Bizler de il il, ilçe ilçe bunları anlatmaya çalıştık. Lider Ülke Türkiye Vizyonunu Cumhuriyetimizin 100. yılında  taçlandırma gibi bir düşüncemiz söz konusu. Biz de Türkiye’nin bu uluslararası rekabette olması için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz” açıklamasında bulundu.
Aydın sözlerine şöyle devam etti:
“Önce ülkem ve milletim diyen bir siyasi hareketin temsilcileriyiz. Milliyetçi Hareket Partisi olarak biz iki kutuplu düşünüyoruz. Bir: bölgesinde lider olacak Türkiye. İkincisi de; küresel anlamda da rekabetçi büyük güçler arasında kendini gösterecek. Biz bunu sadece Türkiye için değil mazlum milletler için de istiyoruz. İslam dünyası bizden çok şey bekliyor, mazlum milletler bizden çok şeyler bekliyor, Türk dünyası artık bizi Türk Devletleri Teşkilatı içerisinde farklı bir yere koyuyor. Bu yüzden Türkiye lider ülke olmak zorunda. Milliyetçi Hareket Partisi bunu önceleyerek hem parti programına hem seçim beyannamesine açıkça koymuştur. 

MHP VARSA KAOS YOK
Milliyetçi Hareket Partisinin ilkeleri ve öncelikleri açık ve nettir. Bu da: ülkesinin ve milletinin ali menfaatleridir. 15 Temmuz gecesi bunun somut bir örneğini yaşadık. Genel Başkanımız Devlet Bahçeli 15 Temmuz gecesi duruşumuzu açık bir şekilde deklare etti, Türkiye Cumhuriyeti Devletini yıkmaya azmeden odaklara “Biz buradayız” dedi.
7 Ağustos’ta Yeni Kapıdaki mitingde açık ve net bir şekilde devletimizin ve milletimizin arkasında olduğumuzu ortaya koyduk. O gün Milliyetçi Hareket Partisi siyasi mülahazaları bırakıp cumhur ittifakının ilk somut adımlarının attı. 
MHP varsa beka sorunu yaşanmaz, istikrarsızlık olmaz, bölünme, kardeş kavgası, kaos, sokak hareketi olmaz. Çünkü Devlet Bahçeli gibi güçlü, tecrübeli, feraseti yüksek bir siyasi lideri var. 

KANDİL’DEN CHP’YE TEŞEKKÜR
Sınır ötesi operasyonların önemine de dikkat çeken Aydın, “bizim Libya’da ne işimiz var? Askerimiz perişan olacak” dendi, bir askerimizin burnu kanamadı çok şükür. Suriye’de eğer o harekatları yapmasaydık, hem içeride hem de sınır boyunda korkunç bedeller ödüyorduk. Irak’ta, Kandil’de, Sincar’da, Gabar’da teröristleri yuvalarında imha etmeseydik, bugün içeride hala canlı bombaların ağır bedelini ödüyor olacaktık. Türkiye Büyük Millet Meclisinde bu dik duruşu sergiledik, terörle mücadele konusunda alınan her türlü karara  katkıda bulunduk. Biz bunu yaparken, Millet ittifakının paydaşları ipe un serdiler. Çoğu hayır dedi, diğerleri de oylamaya katılmadı. Bu tavrın teşekkürünü kandilden aldılar. Kandilden  CHP artık bizim istediğimiz kıvama geliyor, tebrik ederiz, tezkereye hayır dediği için denildi” ifadelerini kullandı.
 
Aydın sözlerine şöyle devam etti:

Türk Devletleri Teşkilatı’nın kurulma aşamasını anlatan Aydın, Karabağ olayında Türk Devletleri Teşkilatımızın üyeleri can Azerbaycan’ımızın yanında duruş sergiledi. Buradan alınan cesaretle biz Suşa deklarasyonu yayınladık. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin gözlemci statüsü kazanması bir hayaldi. Bu da gerçekleşti çok şükür. 

Millet ittifakını oluşturan büyük partilere bir bakın, Avrupa Birliği ülkeleri ne dediyse onlarda aynısını tekrar ettiler. NATO şemsiyesi altında Türkiye hariç özellikle ABD ve AB’nin güçlü ülkeleri ne dediyse aynısını daha şiddetli bir şekilde devam ettirdiler. Meral Akşener aynen şunu söyledi: “Akkuyu’yu durduralım.” Allah aşkına bakın ilk defa ben bir nükleer santral yapıyorum. Rusya’nın nükleer silahı var, ABD’nin nükleer silahı var, İngiltere, Fransa’nın var ama Türkiye’nin yok. Aynı zamanda bu beş büyüğün hepsinde nükleer enerji santralleri de var. Bizde olmaması bir garabettir. Fakat sayın Akşener açıklama yaptı; “Rusya’nın her şeyine ambargo koyacağız.” dedi. Ortak enerji santrali yapımı benim enerji ihtiyacımı, benim elektriğimi karşılayacak; neden vazgeçelim? Allah korusun CHP ve  İyi Parti’nin dediğini yapmış olsaydık şu anda biz enerji krizinde dibe vurmuştuk. Almanya ve Fransa’da olduğu gibi halkımız kış aylarında soğuktan perişan olacaktı. Bu yüzden önce milletimiz dedik, tarafsız kalıp yangına su serpmeye çalıştık. 

Muhalif partiler batıdan daha acımasız davranıyor. Ukrayna ya da Rusya’nın tarafında olsaydık bugün attığımız adımları atamazdık.  

Uluslararası bağlamda bir devletin siyasetinin odaklandığı iki önemli öncelik vardır. Birincisi, refah; ikincisi, emniyet ve güvenlik. Savunma sanayine yaptığımız yatırımlara HDP savaş politikaları diyor; çünkü güçlenmemizden en çok olumsuz olarak onlar etkilendi. Peki CHP ve İYİ Parti niye rahatsız? 
Mustafa Kemal Atatürk ve Nuri Paşa’nın sözlerinden örnekler veren Aydın “ Biz savunma sanayimizi güçlü kılmazsak ekonomik olarak milli gelirimiz ne olursa olsun sıkıntı yaşamaktan kaçamayız.
Bugün havada, denizde, karada tüm milletleri kıskandıracak bir savunma sanayimiz oldu. Yerli üretimimiz ile birlikte savunma sanayindeki dışa bağımlılık oranımız yüzde 80’lerden yüzde 20’lere düştü çok şükür. 

CUMHURİYETİMİZİN TEMİNATI: TÜRK GENÇLİĞİ 
Altı milyon sandığa gidecek gençlerimize hatırlatmak isterim ki; Millet ittifakı ve Cumhur ittifakı arasındaki farkı iki dizeyle milli şairimiz şöyle ifade etmektedir:

“Beden ölür, çürür cana bakın siz, 
Kim kiminle yürür ona bakın siz. 
Bırakın dönsün dönme dolaplar, 
Hak’tan hakikatten yana bakın siz.”

Hak ve hakikatin ebedi temsilcisi Milliyetçi Hareket, geleceğimizin teminatı Türk gençliğinden aldığı güçle geleceğe yürüyecektir.